Hiç televizyonda pembe, uzun boyunlu ve uzun bacaklı bir kuş
gördünüz mü? İşte, bu kuşa "flamingo" denir. Flamingolar, yumurtalarını çamurlu
ve sığ olan göllere bırakırlar. İlginç olan ise dişinin yumurtasını, çabuk
kuruyan çamurdan yaptığı yuvaya bırakmasıdır.
Kendinizi bu kuşun yerine
koyun! Böyle bir yuva yapmak istediğinizi düşünün. Bir kere, önce hangi çamur
daha iyi kurur bunu keşfetmeniz, sonra da yavrunun yumurtadan nerede daha rahat
çıkacağını deneyip bulmanız gerekir. "Güneş altına bırakmak mı iyidir, yoksa
gölge daha mı iyi olur?" gibi bir sürü soruya cevap bulmanız şarttır. Oysa her
flamingo bunu nasıl yapacağını bilir. Ayrıca bir ay boyunca uzun bacaklarına
rağmen hiç rahatsız olmadan kuluçkaya yatıp, yavrusunun yumurtadan çıkmasını
bekler.
Siz
olsanız o dev gibi cüssenize rağmen yumurtanın üstüne oturmaya cesaret eder
misiniz? Oturduğunuz takdirde yumurtanın kırılıp kırılmayacağını hesaplayabilir
misiniz? Elbette bunu hesaplamanız çok zor olacaktır. İşte flamingo bunların
hepsini hiç planlamadan, denemeden doğal olarak yapar. Çünkü Rabbimiz ona ne
yapması gerektiğini öğretmiştir.
Gösterişli renkleriyle ve uzun boyunlarıyla dikkat çeken
flamingolar aynı zamanda iyi birer yüzücüdürler. Flamingoların perde ayakları
yüzmelerini kolaylaştırır. Bu perde ayakların yassı ve geniş bir yapıda olması
flamingoların yumuşak çamur üzerinde bile batmadan kolaylıkla yürüyebilmelerini
sağlar. Ayrıca parmakları arasında bulunan ağlar, flamingonun suyu itebilmesi
için geniş bir yüzey alanı sağlamaktadır. Görüldüğü gibi Allah flamingoları
uçabilmeleri için gerekli olan her detayla birlikte yaratmıştır.